puantiye Ben köyde büyüdüm, çok güzel bir çocukluk ve çok huzurlu insanların birbirine masumiyetini sunduğu ortamlar gördüm. 🌸Hiç unutamıyorum çocukluğumu, makineler yokken annemlerin konu komşu toplanıp çamaşır yıkadığı o sırada mahallenin çocukları ile çayırlarda koştuğumuz çamurdan oyuncaklar yapıp çay kahve içtiğimiz o günleri, kadınların salça kaynatıp turşu kurduğu, buğday dövdüğü ve o mis kokunun etrafa yayıldığı günlerimi hep özlemle yad ediyorum, ekmeğimizi, yoğurdumuzu, çorbamızı makarnamızı güzel annem hep kendi elleri ile yapardı. Kalabalık bir misafirlik olsa hamurlu kesme çorbası kaynatılırdı. Tavuk istesek pazardan alır eve gelince onu keser temizlerdi bizde çocuk halimizle hayran hayran izlerdik o tavuğun köy usülü sterilizasyonunu, ibiğiyle oynardık hayvanın ☺. Doğum günümüzde bisküvili pasta yapması için aşağı mahalleye ikizimle kovanın iki ucundan tutar el ele koşarak sütçüden iki kilo süt almaya giderdik.O da gözümüzün önünde sağar, taptaze şekilde bize verirdi. Dökmeden eve götürmeye çalışırdık. Ahh öyle özledim ki o zamanları..❤
Semaver yakıp çay içmek o sırada kenarda ateş yakıp köze patates, patlıcan biber ve süt mısırı atmak yaz akşamlarımızın en güzel aktivitesiydi. Şimdi şehirde bunu yapmak lükse kaçıyor, çocuklarımızı köyde toprağın içinde yetiştiremediğimiz için kum havuzuna götürüp o doğallığın tadına yapay olarak varabilsin diye ücret veriyoruz. Bahçelere keyifle ve özgürce dalan bir çocukluk geçirdiğimiz için çocuklarımız da bu tada varabilsin diye ücretle çilek bahçelerine,meyve bahçelerine götürüp toplattırmaya çalışıyoruz. Yani organik yaşam önceden doğal bir yaşam biçimiyken artık çok zor ve lüks bir yaşam halini aldı.
Eskişehir’in bir köyü, şimdi gelişti büyüdü mahalle oldu. Doğalgaz geldi, yollar yapıldı, eskisi gibi çaba ve emek kalmadı. Fırınlarda ekmekler satılıyor, bir tek bim a101 gelmedi, mahalleli hala onun için şehire gidiyor. Ama o mis gibi temiz havası hala duruyor. Yani şehir hayatının kolaylığı gibi artık köylerde de olanak çoğaldı. Şimdi merkezdeyim, evim sokağa bakıyor, her gün toz, camı açsam karşımdaki apartmanla sanki dipdibeyiz hani evlerimizi sadece bir yol ayırmış. Pek huzurlu hissedemiyorum buralarda, çocukluğumu arıyorum. Kızım büyüdüğünde onu çevreye güvenerek içim rahat bir şekilde aşağı mahalledeki sütçüye göndermeyi, yada mahallemde az insan yaşayıp hepsini de tanımayı bu çevreye güven duymayı çok isterdim. Malesef eski samimiyetler kalmadı.. Ama yine de o köye ait olduğumu hissediyorum. Böyle bir köyde yaşamak isterdim, havası temiz olsun etraf sakin olsun yeter..🌾