Olivetti Neden kötü olsun ki. Kötü görmen değil bunu farketmiş olman öyle mutlu etti ki gerçeği kabullenmeyen onca insanın arasında parladın yani 🥲 “Çok günahım var, Allah beni huzuruna kabul etmez yada ne yüzle çıkacağım” gibi bir düşünce vardır hani bunu insana şeytani bir duygunun düşündürdüğü kanısındayım. Saysak günahımız bitmez, nereden başlayacağımızı bilmediğimiz için en iyisi hiç bir şey yapmamak deriz. Lütfen beni yanlış anlama sana yazarken kendime söylüyorum aslında bunları. Çünkü nefis hepimizde var. Benim de nefsim ağır basıyor çoğu konuda. Ama öyle zamanlarda şunu düşünüyorum hatta çocukluğumdan beri “Allah diyince aklına ne geliyor?” Korkup kaçılacak bir varlık mı, yoksa her başın sıkıştığında kapısını çalacağın merhametli biri mi?
İlk başlarda olayı hep yanlış bilmişim. Çok korkutulmuşum, ne yaparsam beni yakacak cayır cayır, nasıl cennete girerim
nasıl cehennemden kaçarım diye düşünmüşüm. Yani ben Allah’ı yanlış tanımışım. Olayı sadece cennet cehennem yarışı sanmışım.
Büyüdükçe derdimi dinleyecek, başım sıkıştığında kimseye söyleyemediğim bir sıkıntımı dahi onunla paylaşabileceğim, çok merhametli ne olursa olsun onu unutsam, kapısını aylarca çalmasam dahi beni bekleyen, huzuruna vardığımda yine beni dinleyen, ne günahım varsa beni affeden ve her seferinde yeniden arınmış olarak hayatıma başlatan bir Rabb (terbiye eden) düşünmeye başladım Allah kimdir sorusuna. Böyle düşündükçe de nefsimin ağırlığının bir hükmü olmadı. Çünkü gerçekten çok çaresiz, çok dertli, çok günahkar olduğum zamanlarda dua ettim. Merhametlilerin en merhametlisi, tevbeleri kabul eden, pişman olanı affeden, insanı insandan daha çook seven yazar kitabında. Böyle bir ilahımız olduğu düşüncesiyle hep o güvenle dua ettim. Yani eğer içinden gelirse aylardır dua etmiyorum, günahım çok diye düşünme. Önce temele inersen Allah’ın senin hayatında ne anlama geldiğini bilirsen maneviyata yönelmen daha kolay olur ☺