Saat 17.00 sularıydı, o gün eve gitmek için okuldan son adımlarımı dışarıya attım, hava serin hafif bir uğultu vardı…bir iki adım attıkça burnumun soğuduğunu, parmaklarım’dan başlayıp ellerimden..vücuduma çıkan soğuğu hissediyordum. Aklım da sadece günün yorgunluğu…derslerin ağırlığı,bi ton ödev…“amaaann eve gidince bir de bunlarla mı uğraşacağım” gibi yankılar söyleniyordu.
Otobüse binmeme yarım saat vardı, durağa gelip yanlara asılmış afişleri incelerken buldum kendimi…bir kadın ruj reklamı için poz vermiş, çok çekici ve güzel duruyordu… Sonra gözüm afişlerden dışarıya sokak’ta top oynayan çocuklara takıldı..“versene oğlum topu,at at at, la olumm nasıl oynuyon ya,hayyy yaa” seslerini duyup tebessüm ediyordum ki, birden gözüme çocukların arkasın da durup beni izleyen siyah kıyafetlere bürünmüş..kapişonu tamamen kafasına örtmüş bir adamı fark ettim, sağa sola doğru hafif sallanıyor, çocukları izliyordu… Otobüsün sesi geliyordu,dikkatim dağılmış ayağa kalkmıştım…otobüs geldi bir iki adım attım otobüse bindim, boş bir koltuk vardı.. Evet evet oraya ben oturucam…günün yorgunluğunu bir boş koltuk aldı götürdü resmen derken, o siyah kapişonlu adam nefes nefese otobüse bindi…kartını bastı ve bana doğru yürümeye başladı,yüzün de siyah bir atkı burnunun üstüne kadar çekmiş, sadece gözleri gözüküyordu. Otobüs hafif doluydu..yakınıma doğru geldi..bir koltuk önümde ayakta nefes nefese kalmış bir şekilde bekliyordu. Bir kaç durak ilerledik.. ineceğim yere daha 5 durak vardı..koltuklar boşaldı,ben bir yan koltuğa cam kenarına geçtim..ağaçlar binalarr aklımda ki ders,ödev düşünceleri vs derken yanıma birinin oturduğunu hissettim,hafif dönmem ile siyah kapişonlu adam olduğunu anladım. Kendi durduğu yerde ki koltuklar boşalmış olmasına rağmen benim yanıma oturmuştu… Hafif sigara kokusu geliyordu üstünden…biraz yol katettik İneceğim yere geldim, hafif ayaklandım.. hemen anladı ve diğer koltuğa geçti. Otobüsten hızlı Adımlarla dışarı çıktım, hava daha da soğumuş, insanın içini ürpertecek kasvetli soğuk hava.. İçimden de “ay bu havaları da hiç sevmiyorum insanı sıkıyor” diyorum..apartmanın önüne gelmem 1 dakikamı almamıştı… Hızlı hızlı merdivenleri çıktım..ahh annemm hemen benim geldiğimi dışarıdan görüp direk kapıyı açtı.. Ahh evim,huzurlu yuvam.. Hemen üstümü değiştirmek için odama yol aldım..“bu okul kiyafetleri de çok zevksiz ya” diye söyleniyordum içimden… Ceketimi çıkarttım…çıkartmamla beraber cebimden kare bir şekilde katlanmış bir kâğıt düştüğünü gördüm..hızlı bir hamleyle eğildim ve kağıdı açmaya başladım.. Kocaman bir kâğıtta minicik bir yazı.. "“GÖRÜŞECEĞİZ”" …