Hayatlarını eşinin mutlulukları üzerine yaşayan kadınların genel problemi dikkat ederseniz cahillik ve ekonomik bağımsızlıklarının olmaması. Bir işi mesleği yok. Çünkü gerek duymamış, evlenirim çocuğum olur çocuğuma evime bakarım eşim de bize bakmak zorunda nasıl olsa zihniyeti. Elbette ev hanımı olmayı tercih edebilirsin ama insanın hayatta bir meziyeti bir gücü gerektiğinde tek başına da kaldığında ayakta kalabilme kudreti olmalı. Bu yüzden devamlı bir eşi memnun etme çabası var yeter ki memnun olsun evililiğimiz devam etsin zihniyeti. Hatta aldatsa bile tekrar eve bağlayayım yeter ki boşanmayalım zihniyeti.
Bir kadın aldatıldım diyor altına hemen affetme burnunu sürt pişman et yorumları yapılıyor. Yahu adam aldatmış seni sevmemiş değer vermemiş aile birliğini yok saymış sen burnunu sürtsen kaç yazar? Ama çocuğum var çocuğum babasına çok bağlı bahaneleri. Ya da her gün dayak yiyor ama kedi gibi kocasından çocuk doğurmaya devam ediyor. Sorsan herkesinki korunurken oldu. Bir babayiğitte dayak da yesem boşanmıcam nasıl olsa fazladan doğurdum ki belki düzelir diyemiyor.
İnsan elbette eşine değer verir, mesela eşi der saçların sarı olsa sana çok yakışabilir diye, kendini öyle beğenmezsin ama eşin gönlünü hoş ediyordur sen de onunkini hoş etmek için bir denersin, bu olabilir mesela. Ama gidip eşim için saçımı süpürge ediyorum her gün 3 çeşit yaparım köle gibi temizlik bezi elimden düşmez, yorgunluktan pestilim çıkmıştır ama o istiyorsa yine de isteksiz de olsam sevişirim falan bunlar çok küçültücü şeyler.
Erkek çocuklarımızı çok dikkatli yetiştirmeliyiz kadına değer veren, kadının da bir birey olduğunu yeri geldiğinden kendisinden daha kutsal olduğunu unutmayan evlatlarımız olmalı ama en önemlisi kız çocuklarımızı iyi yetiştirmek. Bir meslek sahibi olmadan en azından kendi parasını kazanıp ayakta durmayı öğretmeden evlendirmemeliyiz. En önemlisi bu. Cahilliği yok edersek gelecek nesiller için çok daha iyi olur.