Hadi gelin cinsellikte doğru bilinen yanlışlara bakıp ,yorumlayalım 😂 sizler neler düşünüyorsunuz ?
1- Cinsel ilişkide penis boyu önemli değildir. Kadınların yalnızca %1’lik kısmı penis boyunun “çok önemli” olduğunu söylemiştir.Vajina kanalın dış 3’te birlik kısmı, yani ilk 4 cm’i uyarılacak sinirlere sahiptir yani büyük veya küçük, her erkek kadınların uyarılmasını sağlayabilmektedir. Burada önemli olan nereyi uyaracağını ve nasıl davranacağını bilmektir.
2- Erkeklerin kadınlardan daha çok sekse düşkün olduğu bilgisi yanlıştır. Kadın ve erkek aynı oranda seksi düşünür ve ister. Bu iki taraf için de ne ayıptır, ne de utanılacak bir şeydir. Cinsellik gayet doğal ve güzel bir şeydir.
3- Evlendikten sonra mastürbasyonun bitmesi veya azalması gerekmez. Erkeklerin %85’i kadınların %45’i evlendikten sonra daha sık mastürbasyon yaptıklarını ifade etmiştir. Mastürbasyon son derece doğal bir aktivite olup, utanılacak, ayıplanacak bir yanı yoktur. Çiftler cinsel yaşamlarını renklendirmek adına karşılıklı mastürbasyona yönlendirilebilir.
4- Erkekler her daim cinsel ilişkiye hazır makineler değildir. Erkek de cinsel ilişkiyi istememe, yorgun olma, üzgün olma, romantizm veya erotizm isteme hakkına sahiptir. Erkeklerin her daim cinsel ilişkiye hazır olduğu inancı erken boşalma ve iktidarsızlığın en büyük sebeplerindendir.
5-Cinsel yaşantıda çıkıntılar yaşamak bir bozukluğun, anormalliğin, eksikliğin göstergesi değildir. Diğer birçok sağlık sorunu gibi herkesin yaşayabileceği sorunlardır. Kadınların %40-50’si erkeklerin %20-30’u cinsel sıkıntılar yaşamaktadır. 35–40 yaş sonrası yaşanan sıkıntılar çoğunlukla diyabet, hipertansiyon, damar hastalıkları, hormonal sorunlar gibi organik temellidir. Daha erken yaşlarda cinsel sıkıntılar ilişkideki sorunlar, performans kaygısı, depresyon, çirkin olduğunu düşünme, kendini güzel bulmama gibi psikolojik sebeplerle oluşur.
6- Cinsel hayatın ileri yaşlarda bittiği düşüncesi son derece yanlıştır. Cinsel ilişki bir çiftin birbirlerine olan sevgilerini göstermesinin en güzel yollarından biridir. Biyolojik sebeplerle cinsel ilişki sıklığı azalsa da cinsel ilişkinin tatminin ve kalitesi değişmemektedir. 60–80 yaş arası çiftlerde erkeklerin %60’ı kadınların %64’ü cinsel hayatından memnundur.
7- Çok fazla cinsel ilişkinin kadını yıprattığı, bacak ve karın kaslarını gevşettiği, sağlıksız olduğu inancı yanlıştır. Bunun tam aksine düzenli bir cinsel hayat bağışıklığı güçlendirir, kalp-damar sağlığını korur, felç riskini azaltır, kemikleri güçlendirir, adet sancılarını azaltır ve adet günlerini düzenler, vücudu sıkılaştırır.
8-İlişki esnasında veya öncesinde erkeğin yaşadığı ereksiyon/sertleşme sorunları erkeğin partnerini çekici veya güzel bulmadığını göstermez. Sertleşme sorunları kalp ve damar hastalıkları gibi fizyolojik nedenlerle olabileceği gibi performans anksiyetesi, ilişkiye hazır olmamak gibi psikolojik nedenlerle olabilir.
9-Cinselliğin içgüdüsel olduğu, sonradan öğrenilemeyeceği ve geliştirilemeyeceği düşüncesi yanlıştır. Cinsellik koşmak gibi, yüzmek gibi içgüdüsel bir aktivite olup, çalışarak ve öğrenerek daha başarılı olunabilecek bir aktivitedir.