@Angellove2010 Kimsenin ayıbı ve kusuru bizi doğrudan ilgilendirmez. Rabbimiz “kusurları örtmekte gece gibi olun” derken aslında bize affı, merhameti ve başkasının günahını yaymaktan sakınmayı öğütler. Herkes hata yapabilir, düşebilir, pişman olabilir. Bizler hâkim değiliz, kuluz.
Ama bazı durumlar var ki sadece bireysel bir hata değildir, başka insanların da zarar görmesine sebep olan ahlaki yönden de etik olmayan kötü sonuçlara ve örneklere meydan yaratabilecek hatalardır. Hele ki ortada evli bir adam ve evli bir kadın varsa, o adamın ve o kadının ailesini, eşini, varsa çocuklarını uçuruma sürükleyebilir bu mesele artık bir çok kişinin hayatını geleceğini hayallerini umutlarını yıkan bir mesele hâline gelir.Tabi ben yine burada varsa aradaki çocuklara ve masum sadık eşlere üzüldüm yine ve yine 😔
Bu yüzden senin durduğun yer çok önemli. Sen bu ilişkiyi tasvip etmiyorsan ve bu durum sana sürekli olarak vicdan yükü oluyorsa ki bence olmalı, o kişiyle arana mesafe koyman bir tercih değil, bir duruş olur.
‘Bülbül güle, karga çöplüğe götürür.’
Benim naçizane tavsiyem İnsan, dostunu doğruya çağırabiliyorsa gerçekten dosttur. Ama dostuna rağmen kendini kaybediyorsa, dostluk değil, sürüklenmedir. Bu yüzden sen vicdanına, iç sesine güven. Ne kimseyi yerin dibine sok, ne de kendini ateşin içine at.