mocuzem_ Çok konuşan her şeye yorum yapan bir aileyse her lafına cevap vermeyin hatta duymazdan gelin diyelim ki çay mı koyuyorsunuz bulaşık mı yıkıyorsunuz işinizle meşgul olun kulak vermeyin ki her sözlerine değer verilmediğini önemsenmediklerini farketsinler. Siz yorum yapmayınca diyalog kuracak muhabbet oluşmamış olur, en sonunda susarlar.
Eşiniz gelene kadar yemek vs ihtiyaçlarınızı halledip ailesiyle biraz oturduktan sonra direk odanıza çekilebilirsiniz.
Stres ve üzüntü elbette hamileliğinizi olumsuz etkiler. Çünkü stres sıkıntıya girdiğinizde böbrek üstü bezleri adrenalin hormonu salgılar, bu da bebeğe geçer. Ve farketmeden bebeğinizi de strese sokmuş olursunuz. Bunu yeni gebeyseniz anlayamazsınız ama bebeğiniz büyüdüğünde böyle durumlarda hep kendini kasacak ve korkacaktır. Ben doğum yapmaktan çok korktuğum için üç ay boyunca ağladım, ağladığım zamanlar hep bebeğim bir yerde toplanır büzüşür rahimde kasılmam olurdu taş gibi. O içerde böyle stres içinde kaldığından doğduğu andan itibaren hep ürkek, hep morararak ağlayan bir bebek oldu. Sadece anne karnındaymış gibi bana yakın olduğunda sıcaklığımı hissettiğinde güvende hissedip ve sadece yanına uzandığımda uyurdu. O sebeple yaşamış biri olarak bebeğinizi anne karnında bu strese alıştırmayın derim.
Yürüyüşe çıkın, müzik dinleyin, sevdiğiniz bir şeyi yiyin. Aile, arkadaş ve kuzenleriniz ile telefon görüşmeleri yapın. Derdinizi içinize de atmayın çok bahsedip zihninizi de yormayın. Samimi olduğunuz biri varsa içinizi dökün sonra hiç bir şey olmamış gibi günlük meselelerinizden iyi şeylerden konuşup gülmeye, komik videolar falan izleyip eğlenmeye çalışın. Kendinize iyi bakmaya, mutlu olduğunuz şeyleri düşünmeye, sevdiğiniz şeylerle meşgul olmaya çalışın. Ne yazık ki beraber yaşayınca böyle sorunlar hep oluyor, başka alternatif sunamıyorum mecbur kaldığınız bir durum belli ki. O sebeple kafanızı dağıtacak olan her şeyi yapın derim özetle..