TombulHatun geldi bile 🤭
Bölüm 8
Mete sabah saat 9 gibi beni almaya geldi, arabada yol boyunca sohbet ettik sık sık okulumla derslerimle ilgili sorular sordu kariyer hakkında konuştuk, kahve içeceğimi sanıyordum ancak çok güzel bir kahvaltıcıya gelmiştik.
“Aç aç okula göndereceğimi düşünmedin umarım” diyip güldü ve arabadan indik.
Mekanda herkes Mete’yi tanıyordu, güzel ve büyük bir masaya oturduktan sonra kahvaltılıklar gelmeye başladı, bir yandan sohbet etmeye devam ediyor bi yandanda keyifle kahvaltı yapıyorduk, çay üstüne çay sohbet üstüne sohbet derken bir sigara yaktı, kolumdaki saate baktım saat 1e geliyordu vakit ne çabuk geçmişti, birer Türk kahvesi söyledik, oda benim gibi kahveyi sade içiyordu, muhabbetimiz tamamen kariyer gelecek eğitim üzerineydi laubali bir şekilde davranmıyordu, sürekli kendini övmüyordu, ne oluyordu? Ben etkileniyor muydum? Kahvemden bir yudum aldığım sırada tepemde dikilen kaanı gördüm.
“Gerçekten biri mi vardı balım? Gerçekten sevgilin mi var?”
“Kaan burada ne işin var yine mi takip ediyorsun beni?”
O sırada Mete ayağa kalktı,
“Hayırdır kardeşim?”
Kaan hiç Mete’ye bakmadan bana bağırmaya başladı.
“Onunlada yatıyor musun? Söylesene, yatıyo musunuz?”
Şoka girmiştim rezil olmuştum herkesin içinde. Ellerim titremeye başladı ağlamak üzereydim ama kendimi güçsüz gösteremezdim tam ayağı kalkıp tokat atacakken Mete’den okkalı bir yumruk geldi.
“Seni bir daha sevgilimin yakınında dahi görürsem o ayarı olmayan dilini keserim çocuk. Seni doğduğun güne pişman ederim, gözüm görmesin çık git!” Diye bağırdı şoka girmiştim, korkudan dizlerim titriyordu… Kaan hızla mekandan çıkarken Mete masaya para bırakıp elimden tuttu ve hızla arabaya götürdü.
“Kusura bakma balım o an sevgilim dedim çünkü bu hıyar ipin ucunu kaçırmıştı, kim bu anlatmak ister misin?”
Kendimi daha fazla güçlü tutamadım, ve hıçkırarak ağlamaya başladım…
“Eski erkek arkadaşım daha doğrusu eski ve ilk erkek arkadaşım, beni aldattı ayrıldım ama peşimi bırakmıyor kafayı bana takmış çok yoruldum gerçekten ben, beni rezil etti çok pişmanım yaşadıklarımdan onu hayatıma aldığım günden hatta ona güvendiğim için çok pişmanım…” kendimi tutamıyorum…
Mete elimi tuttu,
“Balım bak gençlikte olabilir boyle şeyler yaşadığın şeylerden pişman olmamalısın, yaşadın ve ders çıkardın şimdi ders sırası onda…istersen bir süre yanında takılabilirim belki sevgili olduğumuza inanır ve peşini bırakır.”
“Mete seni gerçekten boyle bir duruma sokmak istemezdim ama sanırım tek çarem bu…”
….
Aradan 2 ay geçti, okulun son günleriydi, 2 ay boyunca Mete her sabah beni evden alıp okula götürüyor, her okul çıkışı alıp eve bırakıyordu, hatta bir süre evde yanımda duruyordu, mutfakta oturup arkadaşça kahve içip sohbet ediyorduk, Mete ile konuşmak iyi geliyordu bir öğretmen gibi bana yol gösteriyordu. Bu sürede kaanın onu izlediğinden emin olduğu için kendi hesabından bol bol benimle hikaye atıyordu, Eylül ise bu plandan çok keyif alıyordu sürekli keşke gerçek olsa diyip duruyordu hatta 40 kere söyleyeyimde gerçek olsun diyip dalga geçiyordu, Kaan ise yanıma yaklaşmaya cesaret edemiyordu, uzaktan takip ediyor görüyor ancak beni rahatsız etmiyordu.
….
Okullar kapandı evde valiz hazırlarken mete ve Eylül salonda oturuyordu.
“Balım şimdi yazlığa gitmek konusunda kararlı mısın?” Diye seslendi Eylül, salona geldim,
“Annemi çok özledim bu yüzden gidip yanında kalacağım okul acılırkende tekrar beraber döneriz…”
“Kaan seni takip etmez mi?”
“Sanmıyorum cesaret edemez…” sırada Mete ayağa kalktı,
“Seni yazlığa ben bırakayım hem takip edeceksede beraber çıktığımızı görürse etmez” dedi ne kadar reddetsemde kabul etmedi ve ayvalığa doğru yola çıktık.
Yol boyunca yine çok keyif aldım, bol bol mola verdik kahve içtik tüm dertlerimi unutuyordum, yazlığa geldiğimizde annemlerle tanıştı uygun saate otobüs bileti olmadığını meteninde iş için izmire geçeceğini yol üstünde beni bıraktığı yalanını söyledik, annemler Mete’yi akşam yemeğine davet etti, ancak Mete yalanımızın gerçekçi olması için İzmir’de işi olduğunu çok teşekkür ettiğini Ankara’da mutlaka yemeğe geleceğini söyleyip ayrıldı.
Annemler boş durur mu? Hemen başladılar “bu çocuk kim? Pek yakışıklıymış, biraz büyük değil mi ama? Ne iş yapıyor? Sevgilin mi doğru söyle…” uzarda gider…
“Kızlar ama ben sizi özledim beni sorulara boğdunuz, hadi bakalım ne yemekler yaptınız? şu eşyalarımı odama koyup geliyorum sofrada konuşuruz.”
Odaya geçtim valizimi boşaltmaya başladım o sırada annemler sofrayı hazırlıyordu, telefonum titredi cebimden çıkarttım Kaan bir şarkı göndermişti açıp dinlemeye başladım, sözleri… sözleri ile vücudumu karıncalaştırmıştı…
Aşkım sen benim canımsın
Kanıma karışmış kanın
Söyle kimlerden kaçarsın
Boşuna durmadan ağlarsın
Yavrum sen benim balımsın
Tadına alışmış canım
Aaah güzel kuşum gir kanıma
Ben zaten sarhoşum
Nerdesin… sevgilim…
Söyle nerdesin bal
Artık benlesin bal
Artık sen benim canımsın
Canlı kalan tek yanımsın….