Bölüm 9
Annemler bana bir ton soru soruyordu ancak aklım Mete’nin gönderdiği sarkıda kalmıştı.
“Kızımm sana soruyoruz hey!” Diye seslendi teyzem kendime gelip,
“Teyzecim Mete benim sadece arkadaşım eylülün abisi, Eylül ben ve Mete gayet iyi arkadaşız üzgünüm istediğiniz cevabı veremediğim için üzgünüm ancak gerçek bu.” Alaycı bir gülümsemeyle yemek yemeye başladım nasıl özlemiştim bu güzel yemekleri anlatamam.
….
Deniz buz gibi güneş içimi ısıtıyor bir yandan Mete ile konuşuyoruz bir yandan kumun üstüne serdiğim havluda oturmuş kitap okuyorum. Mete’den yeni bir mesaj;
“Sıkılmadın mı orada bizsiz?”
“Sizi özledim Mete ama sessizlik gibisi yok buna çok ihtiyacım varmış.”
“Biz gürültülüyüz yani :)”
“Aşk olsun öyle demek istemedim…”
Mesajıma cevap gelmedi sanırım alındı diye düşünürken birisi tam dibime havlusunu serdi bu ne münasebetsizlik biraz uzağa serin havlunuzu demek için hazırlanıyordum ki
“Aşk olsun bakalım…” diye bir ses.
“Mete ne işin var burada?”
Heyecan ve şaşkınlık dolu suratıma banıp sırıttı.
“Özledim” dedi ve yanı başıma oturdu.
…
O akşam Mete’yle Cunda’da rakı balığa gittik. Bu sefer benim mekanımdaydık, bu sefer ben herkesi tanıyordum en lezzetli mezeli denetiyordum, rakı balık Ayvalık yazan bir rakı kadehi hediye ettim, çok hoşuna gitti. Uzun zamandır Mete’yle çok keyifli vakit geçiriyorduk, tüm sıkıntılarımı unutturmuştu, Mete’yi otogara götürdüm gece 1de otobüsü vardı.
“Balım, benimle evlenir misin?”
“Mete saka yapmanın sırası mı Allah aşkına? Sarhoş musun?”
“Sarhoş değilim oldukça ayığım, 30 yaşına gelene kadar kimseyle evlenmezsen, benimle evlenir misin?”
“Ben hiç bir zaman evlenmeyeceğim…”
…..
Dolu dolu geçen yaz tatilimin sonuna gelmiştim, 3 ay ne çabuk geçmişti. Temmuz ayında Eylül bize gelip 1 ay kaldı, sanırım gerçekten genç olduğumu hissettirdi, annemle birlikte valizlerimizi hazırlayıp Ankara’ya doğru yola çıktık.
….
Okulun ilk günü sanki ilk kez başlıyor gibiydim, 2.sınıf olmanın verdiği heyecan yeni konular yeni hocalar, heyecan içinde okula doğru giderken birden ensemde bir darbe hissetim.
“Sonunda tek kaldın!”
….
Gözümü açtığımda bir inşaat içerisindeydim ensem o kadar zonkluyordu ki gözlerimi bile kırpmak acı veriyordu. Kaan karşımda gülerek oturuyordu.
“Neden bizim kaderimiz bu?”
“Sen ne yaptığının farkında mısın salak! Ölebilirdim, bu yaptığın çok büyük bir suç! Sen nasıl böy-“
“Sus balım sus! Babam annemi terketti sende beni… ne yaptım ben? Bir anlık bir hata dışında ne yaptım, düzeltebilirdim affettirebilirdim, neden o adamla yattın neden onun oldun?!”
“Hastasın sen Kaan, senden ayrılmakla ne kadar doğru bir karar aldığımın farkına vardım, sen ruh hastasıymışsın ama bu yüzünü benden saklamışsın, iyi ki affetmemişim yoksa bir sapık olduğunu farketmeyecektim.”
Gözleri dolmuştu söylediklerimden pişman değildim. O sırada içeriye bir sürü polis girdi ve kaanı yaka paça dışarıya çıkarttılar merdivenlerden koşarak merak içinde Mete ve Eylül bana doğru geliyordu.
“Salak bu çocuk ya ne yaptığını sanıyor?!” Diye bağırdı Eylül. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.
“Ben bu çocuktan kurtulamayacak mıyım?” Diyip eylüle sarıldım.
O sırada Mete hızla aşağıya indi.
Bölüm sonu.