ipeksi “Şimdi günah işleyeyim sonra tevbe ederim affedilirim” diye bir düşünceye menfaati sebebiyle inanan kişinin işlediği günah hafiflemiyor ki sonuçta tevbe ederim dese de demese de o günahı işliyor, iki türlü de günahkar oluyor. Hatta bu söz gerçek manada o günahı terkedip af dilemedikçe hükümsüz bomboş bir söz desem yeri. Çünkü tevbenin amacı bir hatanın farkına varmak ve bir daha onu işlememeye kast eylemektir. İnsanın sırf kendi menfaati için günah işlerken tevbe edip affedilmeye güvenmesi çok yanlış bir harekettir. Evet pişman olsa rabbimizden af dilese, bildirdiği ayetlere bakarak (Allahu alem, rabbim daha iyi bilir) o kişinin affedileceğini düşünebiliriz. Ama affedilme düşüncesi olan kimse zaten günaha meyletmez. Günah işleyebilmek için kendisini kandırır sadece. Bunu da günah işlemeye zaman kazanmak için nefsine bir gerekçe olarak sunar. Tevbe etmedikçe affolunmaz.
Allah’a güvenmek gerek. Fakat mümin ümit ve korku arasında olandır buyuruyor peygamber efendimiz. Affedilmeyi ümid ederken azabından da korkmamız gerekiyor.
Örnek vereyim insanın arkasını toplayan birinin varlığını düşünerek dağınık halde yaşaması, ona güvenerek zaten toplar temizler demesi ahlaki açıdan ne kadar doğru olur?
İnsanın Allah’a kendi menfaati için güvenip sorumluluklarını terketmesi de (iyiliğe yönelmeyip, kötülükten kaçınmaması) çirkin bir davranış.