tubaay ☘️ İlk madde mükemmeliyetçi olmamak. Yani kızacağınız şeyi düşünün gerçekten kızılacak kalp kıracak bir gerekçe mi? Sonra çocuğunuzu düşünün. Mükemmel olmasını, anında söylediğiniz şeyi kapıp tam tekmil uygulamasını beklemeyin o daha bir çocuk. Olgun düşünemez.
☘️ Dışarıda insanlar içinde mahcup olmadan yadırganmadan nasıl konuşmak isterseniz çocuğunuzla evde öyle iletişim kurmalısınız ki o da öğrenmeli. Bağırarak susturulan çocuk nerede olursa olsun bağırana kadar laftan anlamaz. Dövülerek durdurulan çocuk yine dövülmeden durmayı bilmez. Siz nasıl bir anne olmak istiyorsunuz? Sabrınız kalmadığında bunu düşünün.
☘️Kızacağınız zaman duygularınızı dile getirin ve neden kızdığınızı da belirtin. Bunları da kelimesi kelimesine anlamaz ama hisseder. Ben bunları hem anne hem eğitimci olarak kendime de nasihat olarak yazıyorum aslında.
Kızım her şeye ağlayan, bir yere gittiğimizde eve dönmek istemeyen, kendi tercihleri dışına çıkıldığında asla kabul etmeyen belki her çocuğun yaptığı şeyleri yapan sıradan bir çocuk. Örneğin her gün elbise, gelinlik giymek ister. Saçlarının Elsa gibi tek örgü veya anna gibi iki örgü olmasını ister. Başka model çeşit çeşit saçlar yapmak istediğimde hep hevesim kırılır, ne hayallerim vardı halbuki 🥲 Oyun yerinden hiç eve dönmek istemez. Eşim arabada bir sakız süprizi var veya önce hangimiz varacağız, biz kaçalım annen bizi yakalasın diye ikna ederek döndürür. Hep kovalamaca ile çıkmak durumunda kalıyoruz. Tuvaletin var mı diye sorduğumda hep kızar varsa da yok der sırf ben sorduğum için ve sıkışana kadar inadından dönmez. Yemek yerken çok dalar, çiğnemeyi unutur. Sürekli ikaz ettiğimde hatırlattığımda ise söylemesene diye bağırıp ağlar. Bunların hepsini 3 yaş itibarıyla yaşamaya başladı. Duygularını kontrol edemiyor daha çünkü o bir çocuk. Ve ben bazen bir çocuktan çok fazla şey bekliyorum, beklentiye düştüğümde sabrım azalıyor.
Dışarı çıkarken kış vakti üşümesin diye alt üst takım giydirmek isterim öyle ağlar ki elbise olmayınca göz yaşları öyle akar ki basit şeylerde bile kendini bu kadar harap etmesine çok üzülüyorum. Buna engel olmak isterken beni duymak istemeyip sadece ağladığında sesimi yükselterek konuşmak durumunda kalıyordum. Her gün mutlaka saç ve kıyafet yüzünden tartışırız ne giydirsem memnun olmaz, çünkü onun tercihleri zevkleri benim standartlarıma uymuyor verdiğim örnekteki gibi 🥲
Yani aynı evde yaşıyorsak aynı fikirde olmak zorunda değiliz aslında. Velhasıl ben bu ağlayıp bağırmalara duygularımı ifade etmekte çözüm buldum. Yani sesim yükselse daha çok ağlıyor, kuralcı olup zorlasam kabul etse benim zorumla kabul etmiş oluyor ve kızmak sadece günü kurtarıyor geçici bir çözüm.
Yapması gereken bir şeyi konuşarak direttiğimde bağırıp ağladığı zaman ama neden bana bağırıyorsun, sen bana kötü davrandığında çok üzülüyorum diyorum. Uyumak istemediğinde gün boyunca yaptıklarımızı sayıyorum, sıranın uykuya geldiğini belirtiyorum. Uykuya teşvik etmek için tavşan arkadaşını veriyorum kucağına, sarılarak ve masal dinleyerek uyutuyorum. Duygularını kontrol edemediği zaman ona duygularımı hatırlattığımda bana anlayış göstermeye başladığını farkettim.
Eğer evladınız 3 yaştan küçükse beklentileriniz çok fazla. O yüzden sabrınız kalmıyordur. Sizi anlayacak anlayış gösterecek zamana kadar maalesef tam bir düzen oturtamazsınız. Bunu da kabullenmemiz gerek.. 🌸