bitterdelisi24 ordaki şiirler efsaneydi zaten. Bi haydar dümen bir burç yorumu bir de şiirleri okurdum.😅 bulmacasını çözmeyi de çok severdim. 🙈

    Allah’ım kafamdan vurulmuşa dönmüştüm 05 yazısını görünce…bir adım dahi atamadım, otobüsü durdurmuştu,karşımda ki kişinin kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Yüzünü bana doğru dönecekti..fakat o yazı dan sonra,kendime hakim olamayıp bir de o korkunun verdiği reflexle adamın yüzüne doğru saldırmaya başlamıştım.. “Aç otobüsü inicez,sapık mısın sen, amacın ne?”..adam…ellerini,kollarını kafasına doğru tutup,benim ona vurmalarımın şiddetini azaltıyordu, sert bir sekilde vuruyordum,vurmamla birlikte benim de ellerim acıyordu.. bir yandan ise zeynep kolumdan tutmaya çalışıp"kapı açıldı,hadi kaçalım"diye bağırıyordu..kollarını yüzünden bir hamleyle çekti ve bir hışımla ayağa kalktı…hafif sigara kokusu da onunla beraber hareket ediyordu sanki..yüzünü görmüştüm sonunda..kızıl saçları hafif gözünün önüne geliyordu..ela gözlere ve ince bir dudağa sahipti..genç..bakımlı..sanki bir üniversite çocuğunu andıran bir tip vardı. Ve iki kolumdan sıkıca tutarak beni hırpaladı..“lütfen sakin ol, sana asla zarar veremem, yapamam bunu, lütfen bir saniye dinle beni, kötü niyetli birisi değilim..” hafif gözleri dolmuştu..ama kollarımı kendinden bağımsız bir güç ile sıkıyordu..gözleri..gözleri ise doluydu sanki ağlayacak gibiydi..ben hala çırpınıyordum.."bırak beni,gitmek istiyorum!"artık bırakmıştı..bıraktığı an tek elimle kolumu tuttuğu yeri acı reflexi olarak tutmuştum…bizi ayırmaya çalışan zeynebin elini kolumda hissediyordum,ve aniden kolumdan çekmesiyle kendimizi dışarıda bulduk…soluksuz bir şekilde koşmaya başladık,yağmur yağmıştı..yerler bir okadar çamurlu ve islaktı..pantolonlarımızın paçası koşarken tamamen ıslanıyordu..ayaklarımın içine buz gibi soğuk suyun girdiğini,koşarken hissedebiliyordum.zeynebin nefes alış verişini duyabiliyordum..bir yandan ise sürekli arkamıza bakıyorduk acaba takip ediliyormuyuz..takip edilmediğimizi anladığımız sıra hemen bir apartmanın içine doğru adım attık…zeynep çok korkmuştu,benim de ondan kalır yanım yoktu.. Birbirimize bakıp “atlattık sanırım”-“kimdi o, ne istiyor senden, kafayı yemek üzereyim büşraa..” "bilmiyorum zeynep bilmiyorum..arabanın üstünde 05 yazıyordu…bana notu bırakan kişi olmalı..sana zarar veremem demişti.. Vermem de değil..veremem."soluk soluğa kalmıştık, apartmanın dışını kontrol etmeye yönelip, bir kaç adım atıp kapıyı aralayıp etrafa bakındım..görünürde kimse yoktu..“hadi zeynep kimse yok çıkalım bir an önce eve gidelim!” ikimiz de titriyorduk..eve 1 saatlik yol vardı nasıl gidecektik bu yolu? Otobüse de güvenmiyoruz artık. Elime telefonu alıp bir taksi çağırmıştım…taksi gelene kadar geri apartmana girip bekledik…birbirimize sorular soruyorduk-"acaba iyi niyetli birisi miydi? Yoksa tam tersi mi? "hala olayın şokunu atlatamıyorduk..zeynep..zeynep uzun siyah saçlı kahverengi gözlü iki yanağında da gamzesi olan burnunun üstünde hafif çilleri, ve 1.60kadar boylarında çok güzel bir kızdı…korkunca kaskatı kesilip hareket dahi zor eden kız bugün neler yaşamıştı.. Keşke hiç bulaştırmasaydım onu…ben bunları düşünüyorken içimden acaba o ne düşünüyordu…taksi gelmişti..ön traftan tereddüt edercesine taksiyi kullanan kisiye bakmıştım…yaşlı, saçları beyazlamış bir amca vardı direksiyonda..icim az da olsa rahatladı,eve gidebilecektik..buz gibi hava.. taksinin kapısını açtığım da klimanın arabayı ısıttığı o sıcaklık ve kokusu direk yüzüme çarpmıştı..arabaya bindik ve ev yolunu tutmuştuk..arabanın içi bir o kadar güzel,derecesin de sıcaklık vardı ki resmen kuruyan boğazlarımı nemlendirmişti..zeynep çok endişeli gözüküyordu sürekli taksiyi kullanan amcaya bakıp duruyordu…yol boyunca hiç konuşmadık…amca bizi sağ salim eve getirmişti..taksimetre 15 lira yazmıştı..ödedim ve etrafımızı kontrol ederek taksiden yavaş bir şekilde inmiştik,görünür de kimse yoktu..hizli koşar adımlarla apartmanın içine girdik 3.katta oturuyordum…asansörümüz yoktu…. Merdivenleri de o kadar yorulmamıza rağmen soluksuz çımıştık…Kapimızın önüne geldikk..artık nefes alabilirdik..derken paspasın üstün de yine aynı şekilde katlanmış Hafif kanlı bir kâğıt gördük…yine mi?.. Zeynep.."açma,lütfen açma kafayı yiyeceğim bir de üstün de kan var lütfen açma polisi arayalım hemen…sahi taksi çağırmak yerine neden polise haber vermemiştik ki…dayanamayıp kağıda uzandım ellerimin titrediğini zeynep bile görebilirdi.. bu sefer yavaş yavaş açıyordum.. Kâğıtta ise “KOLLARINI MI ACITTIM?..ÖZÜR DİLERİM..BAKK BEN DE KENDİ KOLLARIMI ACITTIM”

      bitterdelisi24 hala çok severim ya sudoku falan çözerim. Ama o gazetenin tadını vermiyor hiçbir bulmaca. Şimdi teknoloji de gelişti gazete girmiyor ki eve. 🥲