Bölüm 3
Dudaklarım sanki yanıyordu, ayrılmak istemiyordum, bu nasıl bir histi? Elimi boynuna koyup parmaklarımı gezdirdim ayrılamıyordum bırakamıyordum sanki sarhoş olmuştum onu öperken… kendimi yavaşça geri çektim ve gülümsedim, utancımdan yüzüne bakamıyordum hiç bir şey demeden arabadan indim, apartmana girince bir süre binanın giriş katında durup yaşadığımı gözümün önüne getirdim ama aklıma annemin beni ne kadar merak ettiği gelince koşarak merdivenleri çıkmayı başladım, anahtarla kapıyı açtım annem çoktan karşımda duruyordu… “Bir açıklaman var mı balım?” Dedi “annecim çok özür dilerim gerçekten geç saate kadar ders çalıştık sonrada arkadaşlarla yemek yiyelim dedik… özür dilerim laf lafı açınca telefonu unutmuşum, söz veriyorum bir daha olmaz” annem bana kızamazdı ki… yumuşacık sesiyle “beni çok üzdün balım, bu seferlik böyle olsun.” dedi kolu kıpkırmızıydı, “koluna ne oldu anne?” Diye sordum yok bir şey dedi ve hemen bluzunun kolunu çekti… beynim yerinden çıkacak gibiydi, odama gidip üstümü bile değiştirmeden yatağa bıraktım kendimi.
….
Sabah olduğunda koşarak okula gitmiştim onu görme umuduyla, ne olacaktı şimdi? Sevgilim mi? Arkadaşım mı? İnsan arkadaşını öper mi? Yine kafamın içindeki sorularla boğuşurken bir el hissettim belimde, aniden sıçradım, o güzel yüzüyle bana gülümsüyordu “korkma korkma benim, dersin kaçta?” Dedi, ellerini tüm vücudumda gezdirmesini istiyordum, bu sefer teklifi ben yaptım “dersim 1’de, eğer müsaitsen dersin yoksa beraber kahvaltı yapabiliriz” dedim, kocaman gülerek “dersim var, ama seninle kahvaltı yapmayı tercih ederim hadi gel” dedi… içim kıpır kıpırdı, pastaneye kadar yine sohbet ederek yürüdük ama dün akşam hakkında hiç konuşmadık, birkaç pogaca börek ve çay sipariş ettik, ahşap masaları olan küçük bir pastaneydi, içerisi bomboştu, çayımdan bir yudum alırken “dün akşam balım, aklımdan çıkmıyorsun” dedi yüzüm kızarmaya başlamıştı “yanakların kızardı” diyip güldü. “Sen benim hayatımda olmalısın, hayatım olmalısın, ben senden çok hoşlandım, bilmiyorum ne dersin ama ben seninle arkadaş olmak istemiyorum balım, ben sen olmak istiyorum seninle olmak istiyorum, haftalardır gözlerimi senden alamıyorum, o masumluğun, masmavi gözlerin, her bir karışını beynime kazımak istiyorum…” şoka girmiştim, hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum, ne diyeceğimi bile bilmiyordum “Kaan, bende aynı hisleri besliyorum, ama benim daha önce bir ilişkim olmadı ve derslerim benim için çok önemli ben ilişkiyi ve okulu aynı anda yürütebilir miyim bilmiyorum…”. Dedim elimi tutup o mükemmel gülüşünü yaptı “sana bu okulu birincilikle bitireceğine dair söz veriyorum balım…”
….
Tam iki ay geçmişti o günün üstünden her şey o kadar güzel gidiyordu ki, rüyadayım uyanacağım sanıyordum, zorlu sınav dönemim başlamıştı haftaya ara sınavlarım vardı, kaanın ve benim sınav sistemimiz farklıydı onlarda vize ve final vardı bizde ise ara sınavlar ve kurul… ama bana o kadar yardımcı oluyordu ki benimle kütüphaneye geliyordu ben ders çalışırken bana sürekli kahve ve yemek getiriyordu hatta bazen boynuma masaj bile yapıyordu, bir yandanda içimde bir kuşku vardı, annem çok durgundu eski neşesi yoktu teyzemi çok özlediğini vakit geçirmek istediğini söyleyip 1 hafta önce çanakkaleye gitmişti, her gün telefonda konuşuyorduk ilk defa yalnız kalıyordum…
….
Okul çıkışında yine Kaan’la birlikte yemek yeme planımız vardı bu sefer onu eve davet etmiştim yeni aldığı motoruyla beni bekliyordu, “bakıyorum da motorunuza çok düşkünsünüz Kaan bey” dedim gülerek, “sen olmasan bunun bile tadı yok” diyip kaskı uzattı. Beline sarıldım ve eve geçtik.
…
İlk defa evimize gelmişti, odamı gösterdim çocukluk fotoğraflarımı, annemle babamı, bir saniye sıkılmadan her gösterdiğimde her anlattığımda ilgilendi, öyle güzel bakıyordu ki bu zaman kadar neredeydi? Mutfaktan su ısıtıcının sesi geldi, beraber mutfağa geçtik bana kendi tarifi olan bir makarna yaptı, yanında ise kırmızı şarap, öylece oturup onu izledim sanki şef gibiydi… ve hayatımda yediğim en keyifli yemekti… kadehlerimizi alıp koltuğa geçtik sıkıca sarıldı bana, “seni çok seviyorum balım çok” dedi ve bir öpücük kondurdu. Dahasını istiyordum artık buna hazırdım, onu hissetmek istiyordum her bir karışımda. Kadehimi yere bıraktım bir bacağımı diğer tarafa attım ve yüzüm ona bakacak şekilde kucağına oturdum, “sevgilim, bende seni çok seviyorum”… hissediyordum, oda istiyordu elleriyle belimi tuttu derin bir nefes aldı ve dudakları boynumdaydı ben ise alev alev yanıyordum, tişörtümü çıkarttım ve kendimi iyice ona yasladım, elleri tenime değdikçe dahasını istiyordum kulağına eğilip “istiyorum, daha fazlasını” dedim ve aşağıya dogru indim, pantolonunun düğmesini açtım biraz sıyırdım ve kasıklarını öpmeye başladım derin nefes aldı heyecanlanmıştı, “Emin misin?” Diye sordu bir dakika düşünmedim “şüphem bile yok”…
Bölüm sonu