Bölüm 4
Dizlerimin üstünde duruyordum nefes nefesteydim, ensemden ter aktığını hissediyordum ellerimle çarşafı tuttum, buz gibi elleriyle belime bastırdı üst gövdem tamamen yataktaydı, her bir noktasını hissediyordum ve bundan pişman değildim, saçımdan tuttu “aşkım” dedi “hoşuna gidiyor mu?” Nefesimi toparladım “bu, bu çok iyi…” gittikçe hızlandı ben ise uyuşmuştum bacaklarım karıncalanıyordu sanki güneşin altında tüm gün durup buz gibi suya atlamış gibiydim, bir anda hızla geri çekildi…
….
Dizinde yatıyordum, çıplaktı çıplaktım, parmaklarını sırtımda gezdiriyordu, başımı ona doğru çevirdim, “seninle yaşadığım her an çok güzel” dedim ve uykuya daldım.
…
Uyandığımda Kaan yoktu, mutfağa gittim enfes bir kahvaltı masadaydı tabağımda ise bir not “gece işe gitmem gerekti, öyle güzel uyuyordun ki kıyamadım, afiyet olsun balım”
İstemsizce gülümsedim, dün ilk kez birlikte olmuştuk aklımdan çıkartamıyordum bana her geçen gün farklı duygular katıyordu, onunla olmak ona sarılmak onun olmak çok güzeldi, kahvaltıdan sonra okula gittim yoğun bir ders günüydü yine geç saatlere kadar kütüphanede çalışmıştım ve Kaan yine yanımdaydı, telefonum titremeye başladı arayan teyzemdi;
“Efendim teyzecim”
“Balım annen çok hasta…”
….
Nasıl olur? Annem nasıl benden bunu saklar? Kafamda bir ton soru otobüs karanlık, kaandan bir mesaj geldi “üzülme sevgilim, daha durumu nasıl bilmiyoruz, gidince haber ver lütfen” İşinden izin almasını istememiştim, çok sık işi ekmeye başlamıştı ve benim yüzümden işinden olmasını istemiyordum, tek başıma yola çıktım ilk otobüsle Çanakkale’ye vardım. Teyzeme gitmeyeli çok uzun zaman olmuştu parça parça hatıralarımla yolu buldum, yaseminlerle dolu apartman girişi her zaman mis gibi kokardı, teyzem kapıyı açtığında hemen içeri girdim, annem koltukta yatıyordu, saçları? Saçları yoktu, annem bu duruma gelene kadar nasıl benden bunu saklardı? Yanına oturdum elini tuttum,
“Neden anne? Neden söylemedin bana?”
“Balım, biliyordum, eğer bilseydin sürekli benimle ilgilenmek isteyecektin hastaneye gelecektin okulundan geri kalacaktın, bana kalsa söylemezdim de… teyzen çok ısrar etti” annemi burada bırakamazdım, Ankara’da tedavi imkanları daha genişti.
“Okul falan yok anne, toparlan Ankara’ya gidiyoruz…”
Ankara’ya döner dönmez annemi okuldaki hocalarımın tavsiyesi ile çok iyi bir doktora götürdüm, kendimi en kötüye alıştırmıştım ancak Ömer hoca içimi çok rahatlatmıştı, doğru bir tedavi ile ilerlendiğini, kolundaki kitlenin çok büyük olmadığını ve başarılı bir kemoterapi süreci ile bu durumu atlayabileceğimizi söylemişti, teyzemde eşyalarını toplayarak bize gelmişti benim okulumdan geri kalmamam, annemi yalnız bırakmamak için evini kapatıp bizimle sürüklenmişti. Teyzem hiç evlenmedi, evin en büyüğüydü dört kardeşinide o büyütmüştü, annem ve babam çalıştığı için biz ona gidemiyorduk ama o sık sık bizi ziyaret ediyordu, bu sefer ki ziyaret değil uzun süreli bir taşınmaydı.
Bölüm sonu