duygusalkiz Ben ev temizliğini severim fakat gezmeye, yeme içmeye, hayatımı yaşamaya engel olacak kadar değil. Yani her şeyi en pratik ve en hızlı şekliyle halletme odaklı düşünüyorum. Haftanın bir günü çamaşır günü ise,bir günü çekmece dolap düzenidir, bir günü buzdolabı temizliği düzenidir. Hususi olan temizliklerimi halı koltuk silme, perde cam gibi boş kaldığım günler en fazla bir saat meşgul olacak şekilde halletmeye çalışırım. Mutfağıma hiç detaylı girmedim en çok kullandığım alan burası olduğu için temizliği de biriktirmeden neresi kirlenirse 5 10 dakikamı ayırıp sildiğim için tertemizdir. Çünkü etraf yağ kaplayacak kadar kirletip bekletmem (aynı şekilde banyo lavabo da kireç kaplayacak kadar biriktirmem). Bir yemek ve bulaşık sonrası fayansları dolapları yüzeysel silmek, raflar boşaldıkça da bulaşık yıkandıktan sonra silip yerleştirmek ortamın devamlı temiz kalmasını sağlar. Ne vaktimi harcar, ne de biriktirip tüm günümü temizliğe ayırırım. Fazla eşya sevmediğim için evimin alanı sade ve geniştir,günlük temizliğim bir saati geçmez. Geri kalan vaktim bana kâr kalır.
Mutfak dolabı kapaklarına her gün el değiyor bir bezle silmek beş dakikanızı almaz,insanı yormaz bunu anlarım ama örnek vereyim camları hiç haftalık silmem. Silmeyince evimi de pislik götürmüyor. Ağlama noktasına geliyorsanız bence kendinizi temizlik ile yormayıp psikiyatrik destek almalısınız.
İnanın benden yaşca büyük yakınlarım, komşularım ile oturup bir araya gelsek gençliğinizin kıymetini bilin. Evin temizliği ömür boyu bitmez, yormayın kendinizi kimse madalya takmıyor zaten diyor. Hepsi de ömrünü bu şekilde heba edip şuan fizik tedavi için sıra bekleyen insanlar.
Yarın bir gün çocuklarımıza torunlarımıza ömrümüzü temizlikle geçirdiğimizi mi anlatacağız? Yoksa yaşadığımız hayatın güzelliklerini mi?