Glsm0258 Bu varlıklar adeta korkuyla beslenen, korkuyla güçlenen, bundan zevk alan varlıklar. Hani cin gibi derler ya fena insanlara öyleler işte. Siz korkarsanız inancınız zayıflar, büyü ne için yapılmış huzursuz olmanız için. Peki neden korkarak ve huzursuz olarak o insanları ve varlıkları emeline ulaştırıyorsunuz?
İnanın ben o gün o aydınlanmayı yaşadıktan sonra muskayı attım. Sabah namazında abdest almaya korkuyordum ya korkularımın üzerine üzerine gittim. Kalktım cesurca abdestimi alıp namazımı kıldım. Hani kimse bana bir zarar vermedi, çünkü her şey kafamın içindeydi. Falancanın büyüsünün bana zarar vereceğine, o muskaların beni koruyacağına olan inancımı düşüncelerimden sildiğimde rabbimin beni koruyacağına olan inancım daha çok arttı. Güçlendikçe güçlendim adeta ve o varlıklar zihnimde küçüldükçe acizleşip zayıfladıkça zayıfladı. Işıkları falan hep o gece kapattım.
☘️ Ben sadece her zamanki gibi namazımı kıldım, evimde Kuranı Kerim okudum, mealini tefsirini sesli okuyarak anlamaya çalıştım. Yani zihnimi büyüyle meşgul etmek yerine rabbimin o ayette bana ne demek istediğini anlamaya çalıştım. Akşama ne pişireceğimi, kızıma ne etkinlik yapacağımı, bugün hangi işlerimi hallettikten sonra planlayıcımdan tik işaretleyeceğimi düşündüm. Günlük şeyleri düşünmeye başladığımda büyüyü de daha az düşünmeye başladım. Ve korkulu rüyalarımda o bilinçaltı etkisini daha az düşündüğüm için azaldı.
Biz o iki ay içerisinde evimizi satacaktık, eşimle çok sevdiğimiz evde yaşamak istemiyorduk. Ben bu odada yatamam diyordum. Evime domuz yağı sürülen kısım tam olarak başucumdaki duvarın 10 cm ilerisinde. O büyü ile aramızda şuan 20 cm kadar yakın bir mesafe var. Her baktığımda aklıma geliyor ama rabbim beni koruyor. Ben onu düşündükçe eski aciz halim gibi korkmuyorum.
☘️Benim tek değişimim dişüncelerimdi. Yani zihninizin merkezine neyi koymak istersiniz? Korkularınızın büyüklüğünü mü, rabbinizin büyüklüğünü mü?
Hangi hocaya giderseniz gidin, hiçbir şeyiniz yoksa da bir büyü veya musallat olayınız çıkar. Yani ya biri kasten yapmıştır ya da kendiliğinden gelmiştir. Şöyle izah edeyim düşünecek olursanız o varlıklar belki her yerde sokakta, parkta, dağda bayırda bir yerlerde bizimle beraber yaşıyorlar kendi hallerinde. Buna sürekli anlam yüklemeye çalışırsak onlar bize zarar vermez ama biz önce o korkuyla baş edemediğimiz için psikolojik rahatsızlık yaşarız. Ruh hali kötü ise hep olumsuz düşünceyi çağırdıkça stres ve kaygı bozukluğu olur. Stres midenin düşmanıdır. Mide bozulursa bağırsak da bozulur. Sırayla bağışıklık sistemi çöker. Onlar bize zarar vermez ama biz onları düşündükçe kendi kendimizi hasta ederiz. O yüzden korkularınız ile baş etmeye çalışın. Biliyorum çok zor, biri kalkıp size sana büyü yapılmış derse sürekli onu düşünmek zorunda kalıyorsunuz ve her şeyi ona yoruyorsunuz. Kafanızda yok etmeye çalışın ki huzurunuz yerine gelsin. Ben size yaşam kalitenizi arttıracak kendi yaşadığım tecrübemden bahsettim. Kimden hangi cinli hikayeyi dinlerseniz dinleyin iyileşen herkesin ilk önce rabbine sonra kendine inanmaya başlayarak iyileştiğini görürsünüz. Rabbim inancınız ile yaşadığınız bu imtihanda muvaffak olabilmeyi nasip eylesin..