Biz ilk görüşmemizden beri evlilik niyetiyle tanıştığımız için evlenme teklifi durumu olmadı. Teklif sayılmaz ama biz yüzük takmıştık ailelerimizi tanıştırmadan önce. Ama dünyanın en tuhaf anısı olabilir 😄Bir mekana gitmiştik, ben lavaboya ellerimi yıkamaya gittim. Döndüğümde çantamın kenarında bir yüzük vardı. Eşim çok çekingen biridir, toplum içinde teklif etmeyi geçtim o zamanlar sessizce bile edemezdi yani utanırdı. Bende yüzüğü elime aldım ama biri düşürmüş sanıyorum hani, “kimin ki, bir garson çağırıp verelim kasaya sahibi gelir sorar belki” diyorum. Eşim de gözümün içine bakıyor. “Sahibi buldu işte yüzüğünü” diyor. Hiç yüzüğün içini okumak da gelmiyor aklıma. Birde papatya sevdiğimi bilir, bir buket çiçek almıştı. Yüzüğü takana kadar nasıl sakladıysa. Baya gülmüştük, “masanın altından mı uzatayım elimi bu kadar gizli bir teklif görmedim, istersen söyleyelim ışıkları da kapatsınlar” demiştim 😄 Sonra çok güzel şeyler konuştu geleceğimize yönelik gözlerim doldu öyle olunca tekrar güldürmeye çalıştı takmıştık yüzüklerimizi. Zaten hayatımızın çoğu ciddi anında bile pek ciddi olduğumuz söylenemezdi çokca gülüp, çokca konuşup afiyetle yemeğimizi yemiştik. Allah’tan yemeğin içine koymamıştı yutar mutardım iyice unutulmaz bir gün halini alır 😄 velhasıl hiç böyle hayal etmemiştim, ama evladıma gülerek anlatacağım bir anı oldu ☺