bitterdelisi24 hala çok severim ya sudoku falan çözerim. Ama o gazetenin tadını vermiyor hiçbir bulmaca. Şimdi teknoloji de gelişti gazete girmiyor ki eve. 🥲

    ZRaporu ne hale geldık aslında düşündümüz zaman.. bızım çocuklumuz gibi cocukluk gecıremicek bizim çocuklarımız ona üzülüyorummm

    AhChenUzumluKekim şu saatte tek nefeste okumam dışında sorun yok 😱🙈 devamını bekliyoruz 👍👍 ayyy bı güzel oldu heee kitap okur gibi sürükleyici ama ulaşılamaz falan

    Bu neydi şimdi ne anlama geliyordu?? Notu sesli okumuştum,zeynebin “ayyy yok artık anlaşıldı, adam birde piskopat çıktı” diye bağırmasıyla silkelenmiştim. “Zeynep sus, bağırma.  Annem duyacak… O bilmesin, bu aralar babam’dan dolayı çok üzgün, daha da endişeli olmasını istemiyorum…” sesimizi kolaylıkla duyabilirdi zira aramız da sadece kapı vardı. O sırada kapıya 2 kez tıklattım hemen ben olduğumu anlayıp kapıyı açmıştı..kapıyı her zaman iki kere çalardım.. kapı açılınca içimde ki korku ve ağlama hissi ile anneme sarılıp ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Annem ( 40 yaşında bakımlı,saçları omzunun hafif üstünde kahverengi saçlı ,ela gözlü,gülüşü..ah o gülüşü bahar, 1,70 boyların da hafif kilolu..) “Nerede kaldınız? Hoşgeldin Zeynepciğim” dedi. Zeynep ise hafif sesi titreyerek:
    -“Hoş bulduk Zeliha Abla, nasılsın? Büşra’yla ders çalışacaktık da…” diyerek karşılık verdi. İçeriye girmiştik, çantalarımızı girişe koyup direk odama doğru yol almıltık. Sonunda evdeydik. Derin bir nefes aldık…
    +“Ben okula gitmeyi düşünmüyorum Zeynep. Birkaç gün… Belki böyle daha iyi olur.” -“Haklısın, annene ne diyeceksin?” +“Bilmiyorum hasta numarası yapabilirim, tabi inanırsa.” İnanmazdı… Annem her şeyimi şu zamana kadar anlamıştı. Eminim ki kapıdan girdiğimde bile bir şeyler olduğunu çözmüştü. Yine de bu gece ona bu soruyu sordurmamakta kararlıydım.
    +“Zeynep bu gece burada kalır mısın, annene haber edelim?” -“Bilmem olur aslında hem şu olay hakkında daha çok konuşuruz. Belki kim olduğu hakkında araştırma yaparız.” Zeynep annesini aramak için telefona doğru yönelmişti, ben de cebime koyduğum notu çıkartmıştım, atmalımıydım? Kanlıydı, korkudan kağıdı buruş buruş yapmıştım, yavaş yavaş açtım, neden tekrardan okumak istiyordum ki? Kendine mi zarar vermişti? İyi de neden? Kağıdı daha da ayrıntılı incelemeye başlamıştım. Arkasını çevirdiğimde ise kenar kısmında minik bir yazı dikkatimi çekti, kalbim yine hızlı hızlı atmaya başlamıştı…“11:00”