Etipetito Rabbim gönlünüzü daha da ferah eylesin. Afetlerin sadece bir ceza olduğunu düşünürsek mental sağlığımız bozulur. Peygamber efendimiz mümini ümit ve korku arasında olandır diye tarif etmiş. Korkumuz ümidimizin önüne geçmesin. İmanın şartlarını sayarken Kadere inanmak, hayır ve şerrin Allahtan geldiğine inanmak şeklinde iki madde daha sayıyoruz. Demek ki sadece Allaha inanarak tam tekmil iman etmiş sayılmıyoruz. Benim düşüncem insana affedilmeyeceğini düşündüren şeyin sadece bir vesvese olduğudur. Affedilmeyeceğimizi düşününce kendimizi kötü, hatta bir paçavra gibi hissederiz. Zaten affedilmeyeceğiz diye daha çok günaha batabilir yada herhangi bir değişimde bulunmayabiliriz. Oysaki Kuranı kerimde bir çok ayetin sonu “muhakkak Allah esirgeyen ve bağışlayandır” diye bitiyor. Bir kere söylenilse bunu anlamaz mıydık elbette anlardık. Ama bir çok yerde vurgulanmasının sebebi meselenin ne kadar mühim olduğundan dolayı. Hani her sıkıntıya düştüğümüzde, her kötü hissettiğimizde, her hatamızdan sonra sanki her defasında Allah bize bağışlayıcılığını hatırlatarak yanımızda olduğunu hissettirip teselli ediyor. Buna inanmak gönülden iman etmek de çok önemli.. 🪻